Eşler arası iletişimi ve ilişkinin genel mutluluğunu etkileyen en önemli faktörlerden biri de sağlıklı ve düzenli bir cinsel hayat yaşamaktır. Ancak, bazı durumlarda çiftlerden birinde bu konuda sorun yaşanabiliyor. Örneğin, erkeklerde psikolojik cinsel sorunlar baş gösterebilir. Bunun sonucunda da cinsel hayata ilişkin problemlerin, ilişkiyi sarsmasına ek olarak eşlerde depresyon ve özgüven eksikliği gibi birçok soruna yol açtığı da gözlenmektedir.
Son senelerde yapılan araştırmalar da göstermektedir ki; her üç kişiden biri cinsel hayatında problemler ile karşı karşıya kalmaktadır. Peki, erkeklerin yaşadığı psikolojik cinsel sorunların sebep ve sonuçları nelerdir? Bu problemleri gidermek için ne yapılmalıdır? Eğer siz de bu soruların cevabını merak ediyorsanız yazımız sizin için oldukça faydalı olacaktır.
Erkeklerde Görülen Psikolojik Cinsel Sorunlar Nelere Sebep Olur?
Cinsel sorunlara yol açan sebeplerin başında psikolojik nedenler gelmektedir. Psikolojik sorunlar, dolaylı ya da doğrudan birçok cinsel problemi tetikleyebilmektedir. Bunun sonucunda eşler arasında yaşanan iletişim problemleri ve sağlıksız bir ilişki de gündeme gelir. Öyleyse, erkeklerde psikolojik cinsel sorunlar ne gibi durumlara yol açar?
1. Sertleşme Bozukluğu
Sertleşme bozukluğu veya halk arasında bilinen adıyla iktidarsızlık, penisin cinsel ilişki için yeterince sertleşememesi ya da sertleşmenin normalden çok daha geç oluşması durumudur. Yaşın ilerlemesi ile sertleşme bozukluğunun görülme sıklığı da artmaktadır. Genç yaşlarda görülmesi halinde ise fizyolojik sorunlarla birlikte yoğun iş hayatı ya da başka bir sebepten doğan stres, partneri tatmin edememe korkusu ya da daha önceden yaşanmış olan cinsel başarısızlık gibi psikolojik problemler rol oynayabilmektedir.
Bu konu hakkında daha detaylı bilgilere yer verdiğimiz ‘erkeklerde sertleşme sorunu nedir?’ adlı yazımızı okuyarak, konu hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.
2. Erken veya Geç Boşalma
Erkeklerde cinsel birleşme henüz tam olarak sağlanmadan, cinsel birleşme gerçekleştikten çok kısa bir süre sonra ya da cinsel ilişkide partneri tatmin etmeden hemen önce boşalma; erken boşalma olarak isimlendirilir. Erken boşalmaya kıyasla çok daha seyrek görül geç boşalma ise cinsel ilişki sırasında erkeğin orgazma olabilmesi için normale göre çok daha uzun süre geçmesine gerek olması ya da ilişki sırasında boşalma için mastürbasyon yapılmasına ihtiyaç duyulması gibi sorunlara verilen addır. Her iki durumun sebepleri arasında da psikolojik etmenler ve sağlık sorunları rol oynayabilmektedir. Bu da erkeklerde psikolojik cinsel sorunlar meydana getirir
Cinsel Sorunlara Yol Açabilen Psikolojik Etmenler Nelerdir?
Kadın veya erkek fark etmeksizin hem ülkemizde hem de dünyada cinsel sorunlar oldukça sık yaşanan problemler arasında yer almaktadır. Erkeklerde psikolojik cinsel sorunlar birçok farklı etmenden dolayı kaynaklanabilir. Ancak, doğru tedavi süreci ile bu problemlerin önüne tamamen geçmek mümkündür. Dilerseniz şimdi gelin, cinsel sorunlara yol açan başlıca psikolojik etmenlerin neler olduğuna göz atalım.
1. Erkeklere Atfedilen Geleneksel Cinsel Rol ve Yetiştirilme Koşulları
Ülkemizde genel olarak erkekler ergenlik döneminden itibaren yetiştirilirken gerek arkadaş ortamı gerek aile ortamı tarafından sürekli olarak belirli cinsel rollere yönlendirilmekte ve bu role uygun davranmaları gerektiği küçük yaştan beri dikte edilmektedir. Yanlış yönlendirmeler sonucunda, cinsellik ve sevgiyi birbirinden ayıramama ya da her zaman yüksek cinsel performans sergileme gerekliliği gibi yanlış fikirler zihinde filizlenebilmektedir. Geleneksel toplum yargıları sonucunda, bir kadını sevdikleri ve içselleştirdikleri halde onunla tutkulu şekilde cinsellik yaşama konusunda problemler yaşamaları da olası bir ihtimaldir. Bu yetiştirme yöntemleri, cinsellikten yanlış beklentiler duymaya ve cinsel hayatta problemlere yol açabilmektedir.
2. Negatif Beden İmajı ve Düşük Özgüven
Cinsel işlev bozukluğunun bir kez yaşanması halinde dahi bu problem kişinin özgüvenini düşürebilmekte ve durumun daha da kötüleşmesine sebep olabilmektedir. Erkeklerde psikolojik cinsel sorunlar konusunda en sık rastlanan etmenlerden birisi de bu konudur. Cinsel işlev bozukluğu ile karşılaşan erkek, kendini yetersiz hissedebilir. Hatta toplumsal yargıların da etkisiyle bu problem olduğundan çok daha ciddi bir hale gelerek kişide düşük özgüvene yol açabilir. Bunun sonucunda ise daha büyük cinsel sorunlar gündeme gelecektir.
3. Çekingen ve Edilgen Kişilik Yapısı
Bazı durumlarda erken boşalma problemi daha derin ve içsel durumlardan kaynaklanabilmektedir. Bu tarz vakalarda, kişi içerisinde bulunan kızgınlık ve öfkeyi edilgen şekilde dışarı vurmaktadır. Herhangi bir konuda hayır demekte zorlanan kişiler, bunu yapmak yerine görünüşte evet demektedir. Ancak, evet dedikleri bu konuyu yaparken; aslında karşı tarafı içten içe hayal kırıklığına uğratmayı amaç edinecek şekilde hareket ederler. Genel olarak bu kişilik tarzına sahip erkeklerin, daha baskın ve erkeksi özellikleri ağır basan kadınları eş olarak seçtiği gözlemlenir. Eşlerine bir yandan evet diyerek boyun eğerken; diğer yandan pasif direniş sergilerler. Erkeklerde psikolojik cinsel sorunlar nedeniyle meydana gelen erken boşalma problemi de bu pasif direnişin bir çeşidi olmaktadır.
4. Katı Ahlaki ve Dini İnanç
Erkeklerde katı ahlaki görüşler ve dini inançlar genel olarak cinsel isteği tam olarak olumsuz etkilememektedir. En katı ahlaki ve dini inanışlarda dahi erkeğin cinsel haz ve istek duyması, olması beklenen ve doğal bir konu olarak karşılanır. Fakat, katı inanışlara sahip olan kişiler; farklı cinsel eğilimlerini ve fantezilerini dini inançlarına saygısızlık olarak görürler. Bunun sonucunda ise orgazm ve uyarılma problemleri meydana gelebilir. Orgazm ve uyarılma zorluklarının devam etmesi halinde ise çoğu zaman erken boşalma ve sertleşme sorunları gelişmektedir.
5. Ebeveynlerle Olan İlişkilerde Yaşanmış Sorunlar
Çocukluk döneminden kalma anne-baba ilişkilerine dair sorunlar, ileriki yaşlarda yaşanabilecek erkeklerde psikolojik cinsel sorunlar konusunda büyük etkiye sahip olabilmektedir. En yaygın ve basit tip sertleşme bozukluğu; anneye karşı bilinçdışı bir cinsel bağlılığın olmasına dayanmaktadır. Aynı zamanda, cezalandırıcı yönü ağır basan katı baba figürleri de erkeklerde bilinçaltı korkulara sebebiyet verebilmektedir.
6. Kişilik Problemleri
Erkeklerde psikolojik cinsel sorunlar oluşmasının bir diğer sebebi de bebeklik döneminde anneleri ile yakın fiziksel ya da duygusal bağ geliştirememiş olmalarıdır. Bu tarz kişilerde cinsel ilişki ve cinsel yakınlık isteği az olabilmektedir. Kendi başlarına cinsel tatmin yaşamalarına rağmen bir eş ile cinsel ilişki yaşama isteği duymazlar. Annelerine ve eşlerine aşırı düşkün ve bağımlı olan bu tarz erkekler, ilişkilerinde şefkat arayışı içeresinde olmakta ve yetişkinliğin gerektirdiği cinsel temas ve yakınlıktan kaçınmaktadır.
7. Yanlış ve Yetersiz Cinsel Bilgi ve İnanışlar
Erkeklerde psikolojik cinsel sorunlar konusunda en sık karşılaşılan etmenlerden birisi de budur. Önceki kuşak ve akranlardan edinilen cinsel bilgi ve inanışlar; büyük bir çoğunlukla yetersiz, eksiz ya da yanlış olmaktadır. Birçok cinsel isteksizlik ve sertleşme vakasında küçük yaşta işitilen kötü şaka ve bilgilerin, korkutucu söylemlerin ya da batıl inançların, cinsel problemlere kaynaklık ettiği gözlenmiştir.
8. Cinsel Travma ve Tacizler
Erkeklerde psikolojik cinsel sorunlar bazen çocukluk travmalarına da dayanmaktadır. Cinsel travmalara ya da tacizlere maruz kalan erkeklerin en fazla yaşadığı cinsel problem; isteksizlik ve sertleşme sorunlarıdır. Bu tarz bir durum yaşayan kişiler, uygun psikolojik tedavi sürecini tamamlamaları halinde tamamen iyileşebilmektedir.
9. Cinsel Fobiler
Erkekler de kadınlar gibi cinsel ilişkilerin bazı yönlerinden rahatsızlık duyabilmektedir. Bazı erkekler eşlerinin vücut kıllarından, herhangi bir hastalık olması durumunda oluşan vajinal akıntılardan ya da kokusundan rahatsızlık duyabilmektedir. Rahatsız oldukları bu durumlar ile karşılaşmamak amacı ile cinsel yakınlıktan kaçınabilmektedir. Bu tarz erkeklerde psikolojik cinsel sorunlar ise yine benzer şekilde psikolojik destek veya çift terapisi gibi tedavi süreçleri ile atlatılabilmektedir.
